Türkiye’nin tarımsal üretiminde önemli bir yer tutan hayvancılık sektörü, çoban bulma sorunuyla karşı karşıya kaldı. Özellikle son yıllarda artan maaş teklifleri ve değişen çalışma koşulları, sektördeki ciddi bir açığı ortaya çıkardı. Çiftçiler, hayvanlarını güdecek kalifiye çoban bulmakta zorlandıkları için alternatif çözümler aramaya başladılar. 60 bin TL gibi dikkat çekici bir maaşla çalışmaya razı olan çobanların sayısının yetersiz kalması, çiftçileri farklı bir yönteme yönlendirdi: sıra sistemi.
Çobanlık mesleğinin giderek azalan popülaritesi, birçok faktöre bağlı olarak değerlendiriliyor. İlk olarak, genç neslin tarım ve hayvancılık yerine daha az zorlu ve daha cazip görünen sektörlere yönelmesi dikkat çekiyor. Ayrıca, aşırı sıcaklar, zor çalışma koşulları, yetersiz sosyal güvenceler ve düşük gelir gibi etkenler de bu mesleğe olan ilgiyi azaltan unsurlar arasında yer alıyor.
Bir diğer önemli faktör ise, çobanlık yapan kişilerin dönemsel olarak çalışıyor olmaları. Yaz aylarında hayvanların merada olduğu dönemlerde, çobanlara olan ihtiyaç artarken, kış aylarında bu ihtiyaç oldukça azalır. Bu durum, çobanların güvenli ve sürekli bir iş bulmalarını zorlaştırıyor. Dolayısıyla, birçok kişi bu sektörde uzun vadeli bir kariyer düşünmüyor. Yüksek maaş tekliflerine rağmen çoban bulamayan çiftçiler, sıklıkla köylerinin dışından ya da farklı illerden iş gücü arayışına çıkmak zorunda kalıyorlar.
Çiftçilerin çoban bulma konusundaki sorunlarına çözüm olarak geliştirdikleri sıra sistemi, bir tür geçici işçi düzeni olarak öne çıkıyor. Çiftçiler, bölgedeki çobanları veya hayvancılıkla uğraşanları bir araya getirerek, sırayla hayvanlarını güdeme konusunda anlaşmaya varıyor. Yani her çoban, belirli bir gün veya hafta sonrasında, diğer çiftçilerin hayvanlarını güdecek şekilde bir takvim oluşturuyor. Böylece, herkes sırayla hayvanlarını sağlıklı bir şekilde otlatabiliyor.
Bu sistem, hem iş gücü ihtiyacını karşılıyor hem de çobanlar arası işbirliğini artırarak sosyal dayanışmayı pekiştiriyor. Çiftçiler, bu sistemi uygulayarak yalnızca kendi hayatlarını kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda sektörün sürdürülebilirliğine de katkıda bulunuyor. Sıra sistemi, çiftçiler arasında dayanışmanın artmasını sağlarken, çobanlara farklı çiftliklerde deneyim kazanma fırsatı da sunuyor. Böylece, çobanlar sadece bir işte çalışmakla kalmıyor; aynı zamanda çeşitli hayvancılık işletmeleri hakkında bilgi sahibi oluyor ve mesleklerinde daha yetkin hale geliyorlar.
Ancak bu sistemin de bazı zorlukları var. Özellikle, belirli bir dönemde yüksek sayıda hayvanı güdecek yeterli sayıda çobanın bulunmaması, çiftçiler arasında zaman zaman gerginlik yaratabiliyor. Ayrıca, sıra kaygısına düşen bazı çiftçiler, hayvanlarının bakımında yeterli ilgi gösteremediğinden endişe ediyor. Yine de, bu sistemin köylerdeki sosyal yapıyı güçlendirdiği ve yürütülen işlerin daha düzenli hale gelmesine neden olduğu gözlemleniyor.
Özetlemek gerekirse, çoban bulma konusunda yaşanan zorluklar, çiftçilerin farklı çözüm yollarına yönelmelerine sebep oluyor. 60 bin TL gibi yüksek maaş tekliflerine rağmen çoban bulamamak, çiftçileri kendilerine alternatif çözümler geliştirmeye yönlendiriyor. Geliştirilen sıra sistemi, hayvancılık sektöründe bir nevi kooperatif anlayışını sürdürerek, çiftçiler arasında iş birliğini pekiştiriyor ve sosyal bir dayanışma oluşturuyor. Gelecekte bu sistemin daha yaygın hale gelmesi ve geliştirilmesi beklenirken, çiftçilerin ve çobanların karşı karşıya olduğu zorlukların çözümü için farklı stratejilerin de ortaya konması gerekiyor.
Hayvancılık sektöründeki bu yenilikçi yaklaşım, sadece bölgedeki çiftçilerin değil, aynı zamanda tüm tarım topluluğunu ileriye taşıma potansiyeli taşıyor. Ancak, bu sistemin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için devletin, yerel yönetimlerin ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının da destek vermesi gerekmektedir. Tarım ve hayvancılığın geleceği, bu tür kooperatif çalışma yöntemlerinin benimsenmesiyle büyük ölçüde şekillenecektir.