Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Özel, sürpriz bir açıklama yaparak Avrupa Birliği (AB) ile işbirliğinin Türkiye için ne denli önemli olduğunu vurguladı. Özellikle son yıllarda ülkenin uluslararası arenada yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurarak, AB ile ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Özel, bu konudaki yeni stratejilerini de paylaştı. Parti içinde yapılan toplantılarda gündeme gelen bu yaklaşım, Türkiye'nin dış politikası açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
Özel, yaptığı açıklamada, AB ile ilişkilerin yeniden yapılandırılmasının yanı sıra Türkiye’nin Avrupa ile entegrasyon sürecinin hızlandırılması gerektiğini belirtti. "Türkiye, Avrupa değerleriyle yoğrulmuş bir ülkedir," diyen Özel, "Bu nedenle AB ile uyumlu bir politika izlemek, hem ekonomik hem de toplumsal açıdan büyük fayda sağlayacaktır," ifadelerini kullandı. CHP lideri, ülkenin mevcut durumunu değerlendirirken, AB ile olan ilişkilerin sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve kültürel bağlar açısından da kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekti.
AB ile işbirliğinin gerekliliğini şu sözlerle destekledi: "Ülkemizin dünya ile entegre olabilmesi için güçlü ve kararlı bir dış politika izlemesi şarttır. Avrupa Birliği'nin yanı sıra diğer global aktörlerle de yapıcı bir diyalog geliştirmek, hem Türkiye'nin ulusal güvenliğine katkı sağlayacak hem de ekonomik istikrarı artıracaktır." Bu noktada, AB’ye verilecek önemli mesajları içeren yeni bir proje planının hazırlandığı belirtildi.
CHP’nin AB ile işbirliği çabaları yalnızca politik düzeyde kalmayacak; Özel, bu stratejilerin hayata geçirilmesi için toplumun her kesimini kapsayan geniş bir yaklaşım benimseyeceklerini vurguladı. Hükümetin izlediği mevcut politikaların eleştirildiği toplantılarda, halkın AB’ye olan bakış açısının yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Özel, aşırı milliyetçi söylemlerden uzak durulması gerektiğini ve halkın AB ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesi için eğitimden sağlığa kadar birçok alanda işbirliğinin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Özel, "AB ile ilişkilerimizi güçlendirirken, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi değerleri önceliklendirmek zorundayız. Bu değerlerin yeniden canlandırılması, Türkiye'nin uluslararası platformda saygınlığını artıracaktır," diyerek, AB ile ilişkilerin sadece ticari işbirliğiyle sınırlı kalmayacağını belirtti. Ayrıca, yeni stratejilerin sadece siyasi elitler tarafından değil, sosyal ve kültürel temellerde toplumun genelindeki beklentilerin de dikkate alınarak oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Özel, iletişim stratejilerinin geliştirilmesine dair çeşitli öneriler sundu ve bu süreçte kamuoyunu bilgilendirmenin yanı sıra AB ile Türkiye arasında köprü görevini üstlenmek üzere bir birim kurulmasının da önemini vurguladı. Bu çerçevede, medya ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinin artırılması önem taşıyan diğer bir unsur olarak öne çıkıyor.
Son olarak, CHP’nin bu yeni AB stratejisi, hem partinin seçim dönemine yönelik hazırlıkları açısından hem de Türkiye toplumunun AB’ye entegre olma çabaları açısından belirleyici bir rol oynayacak gibi görünüyor. Özel'in bu konudaki ısrarcı tavrı, AB sürecinin yeniden canlanması ve toplumda Avrupa yanlısı bakış açısının güçlenmesi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Özel, toplumun her kesiminden destek almayı hedefliyor ve "Birlikte başarabiliriz. Ancak bunun için işbirliği ve irade şarttır," diyerek Türkiye'nin AB perspektifini güçlendirecek adımları atmaya kararlı olduklarını belirtti. Siyasi arenada atılan bu adımlar, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerini nasıl etkileyecek? İşte, bu sorunun yanıtı hem siyasi hem de toplumsal düzlemde yakın bir gelecekte daha net bir şekilde görülecek.