İstanbul, tarihi boyunca birçok doğal afete maruz kalmış bir metropol olarak, depremler açısından sıkça gündeme gelmektedir. Ancak bu seferki deprem, özellikle Silivri açıklarında meydana geldiği için vatandaşları tedirgin etti. Deprem, 3 Kasım 2023 saat 19:15 sularında, Marmara Denizi’nin derinliklerinde yerel saatle 4.2 büyüklüğünde gerçekleşti. Beklenmedik bir anda çıkan bu sarsıntı, hem İstanbul'un hem de çevre illerin sakinlerine korku dolu anlar yaşattı. Bu olay üzerine, uzmanlar ve yetkililer de deprem ile ilgili açıklamalarda bulundular.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, depremin merkezi, Silivri'nin 10 kilometre açığı olarak belirlenmiştir. Derinliği ise yaklaşık 12 kilometre olarak ölçülmüştür. Büyüklük açısından hafif sayılabilecek bir sarsıntı olmasına rağmen, İstanbul gibi kalabalık bir şehirde, her deprem büyük bir panik yaratabiliyor. Bu nedenle, birçok kişi deprem anında evlerini terk ederek açık alanlara yöneldi. Elde edilen veriler, depremin İstanbul'un birçok bölgesinde hissedildiğini gösteriyor. Başta Avrupa yakası olmak üzere, Anadolu yakasında da hissedilen bu sarsıntı, insanların hayatında kısa süreli bir alarm durumuna yol açtı.
Birçok vatandaş sosyal medya üzerinden “deprem anında ne yapmalıyız?”, “Salondaki kitaplar yere düştü, güvenli bir yer” gibi paylaşımlar yaparak yaşadıkları korkuyu dile getirdiler. Uzmanlar, depremin ardından doğru bilgi akışının sağlanması ve panik yapılmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmamak gerektiğini vurgulayan sismologlar, İstanbul'da daha büyük bir depremin beklenmediği konusunda temkinli konuşuyor. Uzmanlar, gün içerisinde bu gibi sarsıntıların artmasının olağan olduğunu ancak halkın bu durumları bir “alarma” dönüştürmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Deprem sonrasında yapılan taramalarda, herhangi bir yaralanma ya da yapısal hasar kaydedilmemiştir. Ancak, düşük büyüklüklü depremlerin, yer altındaki fay hatlarının hareketliliğine işaret edebileceğini ve daha büyük şiddette depremlerin ön belirteci olabileceğini belirtmekte fayda var.
Yetkililer, özellikle İstanbul'da yaşayanlar için deprem hazırlığı ve güvenlik önlemleri konusunda tekrar hatırlatmalarda bulundular. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen kamu bilgilendirme seminerlerinin ve tatbikatlarının öneminin altı çizildi. Ayrıca, özel sektörde de çalışanların acil durum planlarını gözden geçirmeleri gerektiği vurgulandı. Bu tür olayların tekrarlanmaması için güçlendirme ve depreme dayanıklı yapılaşma çalışmalarının artırılması gerektiği de uzman görüşleri arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, İstanbul'da yaşanan bu ufak sarsıntı, hem halkın hem de yetkililerin yoğun dikkatini topladı. Depremler karşısında her zaman hazırlıklı olmak gerektiğini bir kez daha hatırlatan bu olay, İstanbul’u ve çevresini yeniden düşünmeye sevk etti. Şehirdeki herkesin, bu tür olaylara karşı bilinçlenmesi ve önlemler alması, gelecekte yaşanabilecek daha büyük depremler için hayati önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip eden uzmanlar, İstanbul’un fay hatları üzerinde yer aldığını dikkate alarak, her türlü önlemin alınmasının gerekliliğini savunuyor. Ülke genelinde sıklıkla tekrar eden korkutucu sarsıntılar, bir şeylerin değişmesi için bir vesile olmalı. İstanbul’un geleceği ve halkın güvenliği için gerekenler bir an önce yapılmalıdır.