Mart ayı gelmeden önce, çok sayıda kiracı ve kiraya verenin gözü enflasyon verilerine çevrilmiş durumda. Türkiye'de kira artış oranının belirlenmesinde temel kriterlerden biri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamlarıdır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Mart ayı itibarıyla kiralamalarda yapılacak olan zam oranları, 2023 yılı Ocak ayı itibarıyla açıklanan enflasyon verilerine bağlı olarak şekillenecek. Peki, Mart ayı kira zammı ne zaman açıklanacak ve ne kadar bir artış bekleniyor?
2023 yılı itibarıyla Türkiye’de enflasyon oranları yükselirken, bu durum kira artış oranlarının da belirlenmesine doğrudan etki ediyor. Kira artış oranları, her yıl belirli dönemlerde, enflasyon oranlarına göre hesaplanarak kiracı ve kiraya veren arasındaki ilişkileri şekillendiriyor. 2022 yılında yaşanan hızlı enflasyon, kiraların artışında ciddi derecede etkili olmuştu. Kira artışlarında uzmanlar, enflasyon oranlarının belirleyici bir faktör olduğunu ele almakta ve 2023 yılı için de benzer bir durumun geçerli olabileceğini söylemekte. Mart ayı için beklenen enflasyon oranları ise, kiracılar ve landlords için önemli bir ölçüt oluşturmakta.
Kira zammı artış oranlarının açıklanacağı tarih, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu’nun enflasyon verilerini açıkladığı tarihe bağlı olarak belirleniyor. Genellikle Mart ayında enflasyon verileri açıklandığında kiralara yapılacak zam oranları da hemen ardından kesinlik kazanmakta. 2023 yılı için gözler şimdiden enflasyon veri açıklamasına çevrildi. Uzmanlar, Mart ayı kira zammı oranlarının açıklanabilmesi için enflasyon oranlarının netleşmesini beklediğini dile getiriyor. Kira artış oranları için ayrıca, geçici olarak belirlenen kira artış sınırının da yakından izlenmesi gerekiyor. 2022 yılında olduğu gibi, 2023 yılında da kiralar üzerinde etkili olacak bir diğer unsur da hükümet politikaları ve ekonomik şartlar.
Sonuç olarak, Mart ayı kira zammı artış oranı, kiracılar ve mülk sahipleri için büyük bir önem taşımakta. Enflasyon verileri açıklandığında, bu verilerin izlendiği kadar, pazardaki değişkenlerin de dikkate alınması gerektiği aşikar. Peki, kiracılar ve mülk sahipleri ne gibi adımlar atabilir? Başta, sözleşmeleri dikkatle incelemek şart; çünkü geçerlilik süresi ve mevcut kira bedeli üzerinde anlaşmanın kağıda dökülmesinin yeni bir hukuki sürecin başlangıcı olabileceği unutulmamalıdır. Herkesin bu süreci sağlıklı geçirebilmesi adına, kiracı ve kiraya verenin ortak bir çözüm yolu üzerinde uzlaşması oldukça önemli. Bu açıdan, enflasyon verilerinin açıklanmasını beklemekle birlikte, her iki tarafın da kendi zeminlerini güçlendirecek adımlar atması hayati önem taşıyor.